Alkolsüz Bira Denemesi Vol 1

Geçtiğimiz günlerde Ersoy abi (@ers) ile hal hatır sorma minvalinde geçen bir sohbetimizin ardından “Bir emrin var mı abi?” soruma Ersoy abinin “Var ama sana verip zayi etmek istemiyorum” cevabı ile başladı hikaye. Uzun uğraşlar sonucunda kendisini her işin çok kısa sürede başarıya ulaşamayacağı ve nihayetinde mükemmeliyete ulaşmış her işin en başta o işi batıran adamlar tarafından ortaya çıkarılacak derslerle oluştuğuna ikna edip bana vermesini sağladım. Evet, başlıkta da belirttiğim üzere Alkolsüz - daha tam deyişle düşük alkollü - bir bira yapma hedefiyle yola çıktık. Bu hedefe ulaşmaya çalışırken ortaya çıkan hikayeyi giriş, gelişme ve sonuç paragraflarıyla anlatmaya çalışacağım. Giriş paragrafında; 10. iletiden sonra hala birçok temel işlemi kavrayamamış olmam nedeniyle Ersoy abinin “Elimde konuya ilişkin çok değerli makaleler var” diyerek beni Ankara’ya davet ederek Aşti otogarında bana GİRİŞmesinden, gelişme paragrafında; işi pratiğe döktükten sonra gösterdiğim gelişme nedeniyle Abbaye Notre-Dame d’Orval’den aldığım Keşişlik, Brewdog’dan aldığım Brewmasterlik, Somer Sivrioğlu’ndan aldığım MasterChef’lik ve George Lucas’tan aldığım Master Yoda’lık tekliflerinden, sonuç paragrafında ise Kavimler Göçü’nün Avrupa’da yarattığı siyasal etkilerden bahsedeceğim. Hep bira yapmakla olur mu bu işler, biraz kültür tahsil, kendinize gelin.

Alkolsüz bira yapımı konusunda pek bilgiye sahip olmadığım için öncelikle google üzerinden biraz -yaklaşık 12 dakika kadar- araştırma yaptım. Ticari bira üreticilerinin alkolsüz bira üretimi için kullandığı membran filtrasyonu, ters ozon teknolojisi ve vakumla damıtma gibi teknikler kullanabilme olanağı ve bu tekniklere uygun çok cici oyuncakları olsa da ev ortamında bu teknikleri kullanabilmek pek kolay değil. Ev ortamında kullanılan teknikler genelde şu şekilde:

  • Standart prosesi uygulayıp birayı yaptıktan sonra şırayı belli bir ısıda belli bir süre -genelde 175 fahrenheit /20-30 dakika olarak geçiyor- tutarak alkolü buharlaştırmak

  • NEM (Non-enzymatic mashing) metodu

  • Zygosaccharomyces lentus, ludwigii, torulaspora delbrucki gibi maltozu fermente edemeyen maya suşlarını kullanmak

Ersoy abinin rehberliğinde ilk olasılığı 80 dereceyi aşmadan ve 20-30 dakika gibi bir sürede alkolün uçurulması işinin pek mümkün olmayacağı ve ayrıca 70 derecenin hemen üstünde mycrene denatürasyonunun ortaya çıkması nedenleri ile eledik. 3. yöntemi bahsi geçen mayaları kısa vadede elde etme olasılığımız olmadığı için hiç gündeme dahi getirmedik ve 2. yöntem -NEM- üzerinden yürümeye karar verdik. Hiç rol çalmaya çalışmadan ustamın sözleri ile ifade olacak olursak

“Benim önerim vienna veya munich bazlı ve bol melanoidin/kristal katkısıyla 1C’de 8 - 10 saat NEM sonrası hızla ısıtmaya başlamak. Normalde makul bir tek kademe mayşe derecesinde, örneğin 68C’de 10 dk kalıp, kaynamaya geçilmeli ama, biz normal ısıtmayla kaynamaya geçebiliriz. böylece 62 - 72C mayşe aralığında ne kadar kalırsa o kadar kalır ve o dönüşüm yeter ona. 10 IBU civarı otla kaynatılıp soğutulur ve hemen paketlenir (fermantasyonsuz yöntem) Cask ale tarzı bir şey düşünürsek, şişeleme şekerinden sadece 0,3 civarı, hatta daha az alkol alır.”

Yine kendisinin oluşturduğu reçete şu şekilde:

5 litre nihai ürün hedefi ile çıktığımız yolda süreç ise şu şekilde işledi:

Maltları malt torbası içinde kovaya koyup 1 derecede 9 saat NEM. 72 derecede 10 dakika bekleyip ardından 15 dakika kaynatma. Kaynatmanın 12. dakikasında m. bavaria şerbetçi otu eklemesi. Soğutma sonrası rehidre edilmiş gr be-134 mayayı ekleyip şişeleme.
Bu noktada yine ustaya kulak veriyoruz:

“Bu malt profili, 4 vol gazlanma için gereken şekerin yaklaşık 2 katı maltoz veriyor. Yani yarı yolda pastorizasyonla mayayı durdurmak gerekecek. 9 50lik şişe ve 3 soda şişesi doldur.”

  1. saat sonunda ilk soda şişesini açıp denediğimde oldukça acı ve gazlanmamış bir sıvı ile karşılaştım. Şişede fermentasyonun hala devam ediyor olmasının yanında NEM yöntemi nedeniyle kalan tortuların oluşturduğu partiküllerden kaynaklanan bir acılık olduğunu düşünüp kalan 15 saat sonra 2. şişeyi açtım ve pek i değişim olmadığını gördüm. Bu nedenle 3. şişeyi 24 saat sonra denemeye karar verdik. 3. şişede acılığın bir parça azaldığı, gazlanmanın ise bariz bir şekilde arttığını görünce pastorizasyona geçtik. Şişeleri bir tencereye koyup üzerlerini kapatacak kadar su ekledim ve 72 dereceye kadar ısıtıp kendi halinde soğumaya bıraktım. Ardından da tüm tortuların çökelmesi için buzdolabına kaldırdım.

Og 1.014 beklenirken 1.016 çıktı, fg ise 1.011 çıktı ki bu da tahminen 0,8 alkole tekabül ediyor. Genel olarak alkolsüz ya da düşük alkollü bira ismiyle satılan ürünlerin birçoğunda %0,5 alkol bulunduğunu düşünecek olursak deneysel bir ürün olarak alkol oranı anlamında hiç de fena sayılmayacak bir şeyin ortaya çıktığını söylemek mümkün. Dolapta 11. gününü tamamladı ve içilebilirlik anlamında fena bir bira olmadığını ancak hala bir parça acılık barındırdığını ifade etmem gerekiyor.

Hasılı, güzel ve yeniden girişilebilecek bir deneyim oldu. Ersoy abiye tüm bu süreçte verdiği destek, yol göstericilik ve sabrı için teşekkürü bir borç biliyorum. Eylemlerimiz devam edecek!!1!111!!

Şuraya ürün görselini de yerleştireyim…

29 Beğeni

İlk tanışığımız andan, daha doğrusu bana yazdığın ilk mesajdan bu yana bende hayranlık uyandırmaya devam ediyorsun @Pierreriviere. Bazı karakterler çok özeller ve bu forumun sanal çatısı altında bu özel karakterlerden bu kadar çok miktarda bulunmasından dolayı kendimi gerçekten de şanslı hissediyorum.

Eline sağlık.

9 Beğeni

Görsel şahane. En azından görüntüyü tutturmuşuz.
Acılığı ancak dene yanılla bulabilirdik ve işte sayende bulduk. Demek her hal ve şartta 7 civarında tutulacak. - Gerçi olgunlaştıkça azalacaktır o acılık ama olgunlaşacak süresi olur mu, onu bilmem.
Aslında NEM + şişede fermantasyon yöntemini, yani karışık teknik kullandın bunda ve FG’yi nasıl ölçtüğün açıklanmaya muhtaç. Şişeden bardağa döküp CO2’yi tamamen kaybedene kadar bekleyip ölçmediysen ona pek güvenilmez. Ama 0.005 fark yaklaşık 2,5 Vol CO2 veriyor ki, bu tam olmasa da, aşağı yukarı doğru ölçüm olduğunu düşündürüyor. Normal bir birada tamamen kayfe keder olur bu ama burada, amacımız gereği, .001’in bile önemli olduğu bir biradan söz ediyoruz. :smiley:
Aslında NEM + şırayı hiç fermantasyona sokmadan fıçıda gazlandırma ikilisinin tamamen alkolsüz ve kalıntı şeker nedeniyle gövdesi makul bir sonuç verebileceğini de konuştuk ama fıçıdan dolum yapmanın zorluğu işi bozdu.
Benim merakla beklediğim bir şeyden ise hiç söz etmemişsin. Alkol, gövde algısını sağlayan önemli bir komponent olduğu için, bu tür biralar en büyük sorunu gövde anlamında yaşar. Gövde nasıl? Maltsılık insanı gerçek bir bira içtiğine ikna etmeye yetiyor mu?
Her ne olursa olsun hem güzel, hem öğretici bir denemeydi. Eline sağlık.

8 Beğeni

Sanırım bunu araya ekleyebileceğim bir yer geldi.
Doğru ifade edebilecek miyim emin değilim ama son buluşmamızda senin NEM’inden tüketmiştik bir miktar ve bence süper + süperdi.
Yani beni “bira içtiğime ikna etmeyi” kesinlikle başarmıştı.
Alkolün vücuda yük getiren bir şey olduğunu biliyoruz ve işin içinde düşük ısılar falan gibi bazı zoluklar olmasa, ben hep yapmak isterim çünkü çok güzeldi.

3 Beğeni

@BoBo abi bazen çok cevap vermek istesem de şairin dediği gibi “heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok” usulü kelimelerim kifayetsiz kalıyor.:blush:

@ers abi dediğin gibi sağlıklı bir ölçüm olmayabilir, eldeki olanaklar ve kısıtlı bilgi nedeniyle refraktometre ile ölçüm aldım haliyle ancak bahsettiğin nedenlerden dolayı sağlıksız bir bilgi olabilir paylaştığım veri. Bu nedenle son şişeyi co2’siz ölçüm için feda etmek gerekecek belli ki. Gövde konusuna gelecek olursak. Oldukca gövdeli duruyor, net şekilde bira içiyorsun hissini veriyor ki benim normalde yaptığım biralarda neredeyse hiç almadığım bir hissiyat bu.

5 Beğeni

Özetle hikâye anlatıyor…

5 Beğeni

O zaman tamamdır. IBU’yu düşürüp 72C civarında 10 dk bile durmadan doğrudan kaynamaya geçerek aynı reçeteyle tam bir parti yapılabilir.

3 Beğeni

Bogaç abinin dediği gibi “emir telakki ederim”. Bunun Dışında başka bir şeye bakarken şunla karşılaştım abi, uzun vadede bunu da deneme niyetim var.

5 Beğeni

Kettle sour diyor ama kettle değil FV sour.
Çok az malt, normal mayşeleme??!!
Bilemedim doğrusu
Tamam, Berliner weisse gövdesiyle tanınan bir bira değil ama bu kadarı?
Yine de ticari bira olduğuna göre sonucu bu anlamda sorgulamak pek anlamlı olmayabilir.
Boil 25, batch 20 lt diyor ama o 4 kg ahududu ile 24 lt toplam oluyor anlaşılan. Bu da Berliner weisse’ye çok uygun. Almanlar da genellikle meyve şuruplarıyla karışık içiyor. Sade içen çok çok az. Denenebilir tabii, neden olmasın.

5 Beğeni

Çok keyifle okudum, fikrinize, elinize kolunuza sağlık.

Sondan bir önceki cümle Teoman CV sinden sank i :grin:

6 Beğeni

Birçok yerde çift boşluk bırakılmış, espas var.

2 Beğeni