Camembert Yapımı

Aniden depreşen camembert yeme isteğini hazır aldığım Kaserei marka camembert kesmeyince kolları sıvadık niyet ettik evde camembert yapmaya.


Bu camembert denilen peynir beyaz küflü Fransız peynirleri grubundan. Beyaz küfü Penicilium Candidum diğer adıyla Penicilium Camamberti sağlıyor.

Bu küf kültürünü elde etmenin iki yolu var.
1- Hazır kültür satın almak. Ben bu yolu seçtim ve fermentasyon marketten aldım. 1gr 170 tl. Link
2- Elinizde daha önceden bulunan camembert peyniri varsa küçük bi dilimini süt ile karıştırıp kültürün çoğalmasını sağlamak. Bu yöntemde birazcık kontaminasyon riski var.

Ben kültürü falkon tüpe boşalttım buzluğa daha güvende koyabilmek için. Poşette 0.05gr kültür kalmıştı. Üzerine az bi süt döküp çalkalayıp kavanoza boşlattım. Ertesi gün peynir yapma saatine kadar oda sıcaklığında kaldı ve çoğaldı diye umuyorum.


Diğer gerekli bakteri sütü kesecek/ekşitecek/olgunlaştıracak mezofilik bakteri kültürü. Camembert yumuşak peynir grubundan olduğu için mezofilik kültür gerekli bize. Sert peynirler için termofilik kültür gerekir. Bunu da elde etmenin çeşitli yolları var örneğin ev yapımı kefir kullanmak gibi. Ben hazır karışım aldım yine fermentasyon marketten. Link 100 lira.
Bu kültür laktik asit bakterileri karışımları içeriyor (Lactococcus lactis subsp.lactis, Lactococcus lactis subsp. cremoris , Lactococcus lactis subsp. Lactisbiovar. diacetylactis ,Leuconostoc mesenteroides subsp. Cremoris ) Okuduğum kitapta şu kültüre benziyor:

Culture Name: Aroma B

Type: Mesophilic starter culture

Active Ingredients: Lactococcus lactis ssp. lactis; Lactococcus lactis ssp. cremoris; Lactococcus lactis ssp. lactis biovar. diacetylactis; Leuconostoc mesenteroides ssp. cremoris

Suppliers: The Beverage People, Dairy Connection, Glengarry Cheesemaking and Dairy Supply

Notes and uses: Moderate acidifier with some gas production and high diacetyl production. Cream cheese, crème fraîche, cottage cheese, cultured butter, fromage blanc, sour cream, Camembert, Havarti, Valençay.

Bunun da hazırlanma talimatı 1 litre süte tüm paketi karıştırıyorsunuz. Oda sıcaklığında bir gün, dolapta yaklaşık 12 saat beklemeli.


Kültürler hazır olduğuna göre peynir yapımına başlıyoruz.
Ben 15 litre inek sütü kullandım. Taze tüketilen peynir olduğu için pastorize ettim. Sütü yavaşça 65C ye ısıtıp 30dk bekliyoruz.


Daha sonra evyeyi soğuk su ile doldurup tencereyi bu suya oturttum. Bu işlemi 3 defa yaptım 34C sıcaklığına düşmek için. Arada temiz bir kepçe ile karıştırdım. Daha sonra önceden hazırladığım beyaz küf kültürü ve 150ml mezofilik kültürü ekledim. Yaklaşık 1 saat sütün olgunlaşmasını yani bakterilerin çalışmasını bekliyoruz. Benim kültür daha tam olgunlaşmadığı için 1 buçuk saat bekledim. Burada pH’ın 6.4 olmasını bekliyoruz. Temiz sağlıklı bir sütün başlangıç pH değeri 6.6-6.7 civarı.

Daha sonra gerekli miktarda mayamızı tespit ettikten sonra(benim için 15ml idi) yarım çay bardağı temiz suda çözüyoruz bu mayayı. Ek olarak biz bu “rennet” denilen zıkkıma maya diyoruz ama aslen kendisi bir enzim maya ile alakası yok. Mayalama sıcaklığımız yaklaşık 34C civarı ve tenceremiz su dolu eyvede olduğu için sıcaklık genelde stabil oluyor. Eğer olurda sıcaklık düşerse evyedeki suya kaynar su eklemek pratik bir çözüm.
Yaklaşık bir saat sonra mayalanma tamamlanmış olması gerekiyor ve kontrol ediyoruz. Bıçakla telemeye bi kesik atıp kesiğin pürüzsüz olup olmadığına bakıyoruz.

Daha sonra yine yapacağımız peynirin çeşidine göre teleme kesme boyutları var. Yumuşak peynirler için daha büyük parçalar, sert peynirler için daha küçük parçalar. Bizim camembert için yaklaşık 3cmX3cm kesikleri ideal.

Daha sonra 15dk kesilen telemenin dinlenmesini bekliyoruz ve ardından karıştırıyoruz. Bu işlemi yaklaşık 3 defa yapıyoruz ve telemeye zarar vermeden nazikçe karıştırmak önemli.
Ardından genç peynir adayımız kalıplara girmeye hazır. Ben Vinomarketten aldım peynir kalıplarını, 200 gramlık peynir kalıpları pek minikmiş hiç olmasa da olurmuş. 600 gramlık kalıptan 2 tane almıştım keşke 5, 6 adet alsaymışım. Neyse ben de evdeki yoğurt kaplarına havya ile delik açarak kalıp yaptım kendime.


Telemeyi kaplara dolduruyoruz bi müddet sonra suyunu kaybedip küçülünce yeniden ekleme yapıyoruz. Çünkü ince kuru bir peynir istemiyorum hedefimde böyle kesince ortası akışkan bir peynir elde etmek.


15 dk sonra kalıplardaki peyniri elinizin üzerine çıkarıp ters düz etmek gerekiyor. Bu ilginç bir teknik ve el alışkanlığı gerektiriyor yazmakla olacak iş değil.

Bu ters düz etme işlemini 4-5 defa yapmakta fayda var. Bu şekilde kalıplarda bir gece kalıyor ve iyice süzülüyor.
Sırada salamura banyosu var. Peynir altı suyuna %20 oranında salamura tuzu ekleyip karıştırıyoruz. Büyük peynirleri yaklaşık 3 saat, küçük peynirleri 1 saat salamura banyosunda tutuyoruz.
Ardından ben önceden 150C’ye ısıtıp soğuttuğum(sterilize etmek için) fırına koydum peynirleri. Fırın ızgarası mükemmel işlevsel bu iş için fakat altına bi tepsi koymak gerekiyor süzülen sular için. Ben 2 şişe de buz koydum, bu aşamada biraz serinde kalması gerekiyor artık.

Bir gün sonra saklama kaplarına alıp yaklaşık 10C de olgunlaşması gerekiyor.
Ecnebi abiler ablalar bu iş için özel ızgara tabanlı çıtçıt kapaklı saklama kapları kullanıyorlar ama bunu bizim burda bulmamaz çok zor. Burada önemli olan peynir ızgara gibi bir şeyin üzerinde olacak ve o süzülen su ile temas etmeyecek. Ben de çözümü elimdeki saklama kaplarının tabanına pipet kesip yerleştirmekte buldum.



Her sabah ters düz edeceğiz ve yaklaşık 10 gün içerisinde küf gelişimi olacak. Tabanda biriken suyu temizleyeceğiz. Daha sonra yağlı kağıda ve folyoya sarıp dolaba kaldıracağız.

28 Beğeni

Daha ne olsun…
Forumu ve forum sakinlerini seviyorum çok.
Afiyet olsun.

4 Beğeni

Budur (20karakter) 2020

4 Beğeni

Bu arada, kalıplara koyduğun peynirlere herhangi bir basınç uygulamıyor musun?
Öylece, kendi hâllerinde duruyorlar mı?

3 Beğeni

Camembert için ağırlık basınç vs gerekli değil, ben kalıpları bir birinin üzerine koydum sadece.

5 Beğeni

Camembert, peynirin üst seviyelerindendir, olgunlaşmada küf gelişimi için uygun sıcaklık ve nem olması lazım. Ben hiç cesaret edip yapmadım daha önce, umarım başarılı olur.

Starterleri çoğalttıktan sonra biraz ayırıp dondurucuya atmışsındır herhalde :slight_smile:

8 Beğeni

150ml kullandıktan sonra geri kalanını buz poşetlerine koyup derin dondurucuya attım. Yeniden kullanacağım zaman bir petek çıkartıp 200ml süt içerisinde çoğaltacağım.

6 Beğeni

Yapımla alakalı olmasa da bir bilgi vereyim: Etmanyak’ta haftanın burgeri Camembert Peynirli. Ankara’daki arkadaşlara duyurulur. Farabi’de ve Çayyolu’nda şubeleri var. Daha önce de gitmemiş olan varsa kesinlikle tavsiye olunur.

3 Beğeni

Yok artık ali sami :scream:

3 Beğeni

Vay be… Cevhere bak. Menemeni silah zoruyla yapan ben, 40 yıllık hayatım boyunca ilk defa evde bişeyler yapmaya(Birayı nasıl yapıyorum hayret. Ninkasi ruhuma üflüyor olmalı.) heveslenip geçen yıl bir pizza tavası almıştım. Bitti… bu kadar :grimacing:

3 Beğeni

Müthiş. Sırf girişmek için topladığın cesaretten ve üşenme hastalığına karşı direncinden dolayı tebrikler :grin: eline koluna sağlık :cheese: :cheese:

Geçenlerde seyrettiğim parmigiano reggiano mini belgeselini hatırlattı. Belgesel biraz da reklamla karışık sanki ama prosesi seyretmek açısından oldukça keyifli.

9 Beğeni

Parmesan da ayrı bir dünya ama bu boyutlarda evde yapmak imkansız. O yüzden hiç uğraşmaya gerek yok :slight_smile:

4 Beğeni

Yapacak peynir mi bulamadın ya, alla alla. hem küf dediğin yeşil olur arkadaş, beyaz da neymiş?
Şaka bir yana, roquefort, gorgonzola, stilton, hatta sahte mahte, danish blue gibi tüm “mavi” peynirlere ölüp bitsem de o beyaz camemberti küfüne bir türlü ısınamadım. bu nedenle özellikle camembert ve brie’ye biraz mesafeliyim. Gerçi o beyaz yaramaz mucizevi bir süreçte iç kısımları şahane bir krem dokusuna eriştirse de, kabuğu atıp içini yeme mallığını kendime yakıştıramadığımdan herhangi bir sofrada camembert görmek beni onulmaz ikilemlere sürüklüyor. Sonuçta yine yiyorum tabii ama asla bir romano, cheddar, manchiago veya ukalalığı bırakalım, güzel bir tulum ya da ezine zevki yaşatmiyor. Tabii bu da bana “Yapılacak biralar listeme yedekten bile giremez” dediğim, ama senin yaptığını içtikten sonra “Almanlar bu işi bilmiyor, meğer şahane bir şeymiş” şeklinde 180 derece dönüş yaptığım kölsch’ü anımsatıyor.
O Camembertten ayır biraz. Eğer kölsch’de olan camembert’te de olursa seni “Mayasıl” (Mayaların efendisi) sıfatıyla taltif edeceğim.

8 Beğeni

Vaw azminize ve emeğinize bravo… Ben bu peyni farklı markalarda yedim ama bir türlü tam ısınamadım, zaten ya bayıla bayıla yeniyor ya da hiç yenemiyor sanırım, zor bir peynir umarım arzu ettiğiniz kıvamda olur :slight_smile:

5 Beğeni

Elbette abi ne demek. Keşke daha erken yapsaydım kapodokya buluşmasında tadım yapardık.

Aslında mavi/yeşil küflü peynirlere ben de bayılırım. Hatta o kadar ki bizim buralarda ve Konya çevresinde yapılan o dandik günü geçmiş market peynirler ile yapılan küflü peyniri bile yerim severim.
Rokforun kültürünü de getirmiş fermantasyon market ben biraz ders çalışayım okuyayım en iyisi…

3 Beğeni

Benim arzu ettiğim kıvam fırına girince eriyik halde olsun ve lezzetli olsun. Wasa markanın suntalam gibi olan çavdar gevreği var güzel ikili olacağı kanaatindeyim.

3 Beğeni

Oku tabii. Ama sen namuslu üreticisin ve maharet dışında bir sığınağın yok. Roquefort ise temelde bir pazarlama başarısı. evet, çok güzel peynir, asla reddetmiyorum ve roqueforti’nin o bölgedeki mağaralardan ekmekte çoğaltılarak elde edilmiş olması filan gayet romantik ve büyüleyici bir hikaye ama iş heriflerin roquefort’u marka olarak tescil ettirmelerinde bitiyor. roquefort’ta yapılmadıysa roquefort denemiyor. Ama örneğin aynı şekilde (inek sütü + penicillum roqueforti kullanılarak) üretilen Saint Agur bana kalırsa daha güzel fakat esamesi okunmuyor. Üstelik, bu şüphesiz subjektif bir görüş olsa da, bence Gorgonzola ve Stilton da ondan güzel ama her zaman Roquefort daha pahalı. Neden? İyi pazarlaniyor da ondan. ama işin kötü tarafı da jenerik ad haline gelmesi. Burada işlenmiş peynire küf zerkedilerek yapılan o anlamsız Dan blue’ya da rokfor deniyor. Geçen, hem de Discovery Channel’da Nasıl Yapılır isimli programda Stilton yapımını “Rokfor” diyerek anlattılar. Hem de fabrikanın tabelasında ve peynirlerin etiketinde dana gibi “stilton” yazmasına rağmen. Ama tabii bunların hiçbiri roquefort’u “Bizim Van Otlu Peynirinin Fransız versiyonu” olarak tanımlayan anlı şanlı gurme gazete yazarlarımızın performansına erişemiyor.

7 Beğeni

Çocukluğumda Çankırı’dan gelen küp peynirini bayıla bayıla yerdim. O yaşların ağır lezzetlere ve kokulara karşı hassasiyetine rağmen. Küflü olup olmadığını hatırlamıyorum ama çok sonraları Roquefort’u tattığımda o lezzeti hatırlamıştım. Belli ki benzer bir mikroorganizmanın marifetiydi. Bu forumda epey Angaralı var. Var mı bahsettiğim peynirle karşılaşmış olan?

2 Beğeni

Valla ben hiç bilmiyorum o peyniri ama fena halde meraklanmadım desem yalan olur.

1 Beğeni

1960’lardan bahsediyorum tabii. Sonradan hiç denk gelmedim ben de.

1 Beğeni