Piyasada emziren anneler için malt içecekleri satılıyor. İncelediğimde yüksek oranda ek şeker içerdiğini ve şerbetçiotlu malt ekstraktından oluştuğunu gördüm. Tadı ise az sulandırılmış kit gibiydi. Muhtemelen ibusu çok düşüktü, tatlılık ön plandaydı. Renk stout kıvamındaydı.
Bende bunu daha organik olarak evde denemeyi düşünüyorum. Aşağıdaki gibi bir reçete yazdım. Normal mash yapıp 60 dk kaynatıp soğutacağım. Fakat mayalandırmaya almadan direkt şişelere alaraktan gazsız bir içecek elde etmeye çalışacağım. Dolapta saklayarak ne kadar süre bozulmadan koruyabileceğim en büyük muamma. Sizce gözden kaçırdığım bir nokta var mı ?
Öncelikle roasted barleye hiç gerek yok.
Ben çok yakın zamanda yaptım. Sadece 15dk kaynatıp kavanozlara aldım sıcakken. 60dk kaynatmak bence gereksiz. Bir de 1078 OG çok çok tatlı olabilir.
Bende yapacağım bunu ama fıçıda gazlandıracağım. Şerbetçiotu kısmına biraz eğilmem lazım. Çekincelerin olduğuna ilişkin birşeyler okuduğumu hatırlıyorum.
Botulinium riski taşıyan bir süreçten bahsediliyor değil mi? Yani konserveleme yönteminin tüm gereklerinin bilinmesi ve harfiyen yerine getirilmesi gereken bir durum.
Evet kesinlikle çok tehlikeli birşey, Şişeler dolum sonrası ya otoklavda işlem görmeli ya da otoklav sıcaklığına ve süresine inilemeyecekse worth’un ph’ı 4,6’nın altına çekilmesi gerekiyor.
Çok güzel fikir. Portakal kabuğunun çok yakışacağını umuyorum.
Bu arada maltana gibi gazlı malt içeceği yapımıyla ilgili birkaç videoda da içine meyve suyu eklediklerini görmüştüm. Ayrıca gazlanma için şişeye çok az maya katıp kapaklıyorlardı. Ek bilgi olarak ekliyeyim.
Bu riskler ev yapımı konservelerde de var yanlış bilmiyorsam. Otoklav süreci de sıcak kavanozu kapaklayıp 10-15 dk tencereye ters çevirip kaynatmaya denk geliyor gibi Her sene domates konservesi yapıyoruz, bunu da hallederiz gibi geliyor ama sizin uyarılarınız varsa dinlemek isterim.
Ev yapımı konserveler genellikle meyve ve sebzelerden yapılıyor, meyve ve sebzelerde bulunan asitler genellikle ph’ı 4,6’nın aşağısına çeker. Bu yüzden evde balık ve et konservesi yapılması tavsiye edilmez. Ama worth’da ph 5.0-5,5 civarında. Endüstriyel otoklavlar basınç altında 120 derecenin üzerine çıkar. Clostridium sporları 120 C’de ölür.
Bunu daha açık ifade etmek gerek. Bizde kaynatmadan sonra soğutuyoruz şırayı. Mesele kısa sürede soğutmak. Kaldı ki o zamanda no chill diye de bir uygulama yapanlarda var malum.
Ortamda çok az bir oksijen varlığı bile clostridium’un üreyememesine, üremiş olanların endospor oluşturmasına sebep olur, bu yüzden bu aşamada clostridiumun üreme riski çok az olduğunu düşünüyorum. Burada riski yaratan anaerobik ortamda uzun süreli muhafaza etmede ortaya çıkıyor.
Bu uyarınızı dikkate aldım. PH’ı aşağıda çekmek için 3’er gr kalsiyum klorür, kalsiyum sülfat ve ingiliz tuzu eklenebilir ama tada etkisi nasıl olur bilemedim. 1 kaşık ingiliz tuzu ile 1 damacana suyu rezil etmiştim bir kere.
Bizim bira için hazırladığımız şırada şerbetçi otu var, laktonun bilinen üç çeşidi haricinde baskılayıcı özelliği var.
Soğuttuktan sonra hemen maya eklediğimiz için baskın olan maya oluyor.
Alkol oluştuğu için onun da koruyuculuğu var.
Biranın pH’ı düştüğü için o da koruyuculuğa etken.
Clostridium hakkında çok bilgim yok sallamak istemem ama okuduğum kadarıyla eğer bulaşmışsa kurtulmak biraz zor gibi.