Arıtma cihazı almayı tamamen kafaya takmış ama ne alacağıma karar veremez bir durumdayım, bu sebeple konuya hakim kişiler vardır diyerek fikir alışverişinde bulunmayı umarak başlığı açıyorum.
Malum damacana fiyatları dışında çeşmelerden akan aşırı kireçli sular hem tüketimi (çay/kahve vs.) hem de bira lezzetlerine etkide bulunuyor. Hem lezzetli içme suyu elde etmek hem değerleri sıfırlandığı için kolaylıkla ayar çekilebilecek bira suyu elde etmeyi amaçlıyorum. Gel gelelim atık su konusu çok canımı sıkıyor. Zaten giderek su fakirliğine giden coğrafyamızda elde edilen temiz sudan daha fazlasının (ürüne göre 2-4 kat) atık olarak ziyan olmasına gönlüm el vermiyor.
Konuyla ilgili araştırma yaparken çift membran sistemine denk geldim. Fakat bu konuda da fikirler ikiye bölünmüş durumda. Kimisi çok işe yarıyor derken, başka birisi kesinlikle önermiyor. Başka biri de yalnızca atık kısıcı ile bu işin önüne geçilebileceği ama yine membran ömrünün kısalacağı belirtmekte.
En büyük etkenlerden olan diğer konu da filtre kalitesi. Karbon kömürü doldurup yıkamadan kullanmayın vs. uyarılarla ucuz ürünler dolaşmakta. Misal kar edeyim derken berbat kaliteyle rezil edilen vatandaş gibi. Veya yorumlarda acı su içiyoruz diyenler gibi. Türlü türlü de ürün var piyasada, parasını hak eden hangisidir?
Pompalı/pompasız konusu tamamen muallak. Ses yapar mı? Olsa ne olur olmasa ne olur?
Yani demem o ki, bir sürü konu iç içe geçince kafa çorba halde. Bilgisi ve tavsiyesi olanlar konularla ilgili bilgilendirme yaparsa başta beni, sonra benim gibi olanları hayli aydınlatabilir diye umuyorum. Hiç uğraşma direkt şunu al kafan rahat etsin gibi tavsiyelerde olabilir. Şimdiden herkese teşekkürler.
Bu öyle karışık bir durum ki sayfalarca anlatılsa hala anlatılacak bir sürü şey kalır. Ben kısmen sektörden biri olarak (içme suyu değil atıksu arıtma sektörü) 2020 eylül ayında 1600tl fiyatla biocera alkali filtre ile beraber puretron x-master cihazını aldım. çok memnunum.
Cihazla beraber ayrıca phmetre ve tds metre aldım. Bu cihazlarla evime gelenn şebeke suyunu ölçtüğümde rezil bir su kalitesi gördüm pH uygun ama TDS 600 mg/litre (tds=toplam çözünmüş katı madde) civarındaydı bu da kabaca 1200 mikrosiemens/cm iletkenliğe denk gelir ki normalde içilemez nitelikte sudur ki ben bile içemiyorum.
Cihazı alıp ilk kullanımda test ettiğimde 60mg/litre tds ve 8,5 pH olarak ölçtüm tat alma duyum gelişmiş olmadığı için tadı konusunda bir şey söyleyemiyorum ama beni rahatsız etmedi.
O günden sonra her tavsiye isteyene aynı şeyi söylüyorum. Arıtma cihazının markasından ziyade kullanılan filtre ve membranların NFS (ABD’de kurulu bir vakıf) ve FDA (ABD sağlık bakanlığı) onayı olması çok önemli. Bundan sonra membran ve filtrelerin markası ve üretim yeri önemli. Yukarıda linkini verdiğim cihazda tamamı ABD üretimli membran ve filtreler kullanıyor, tamamı NFS ve FDA onaylı, özellikle membran dünyanın bir numarası diye biline filmtec marka. Sistemin en önemli bileşeni de biocera denen alkali filtre suya yararlı mineralleri ekler.
Sizin sorularınıza gelecek olursam.
Atıksu evet sorun ama arıtma suları sadece içme suyu, çay, kahve ve yemek suyu için kullanıldığından tüketimi çok değil bu sebebple atık suyu da çok fazla değil. Eğer istenirse ve yer varsa bu sular bir damacanada toplanıp çiçek, bahçe sulaması veya tuvalette vs. kullanılabilir.
Çift filtre sistemi çok saçma. Membran ucuz bir şey değil ayrıca membranlar diferansiyel basınç ile çalışır. Birinci filtre çıkışında basınç olmaması demek filtreleme yapmaması veya çok az yampası demektir. Arıtmanın büyük bir bölümünün ikinci membranda yapılması anlamına gelir. Ben gerek duymuyorum açıkçası.
Filtre kalitesi çok önemli tabi ki yukarıda bahsettiğim NFS ve FDA onaylı bandrollü ürünler her zaman daha güvenilirdir.
Pompa sizin evinizin şebeke basıncı ile ilgili şebeke basıncı düşük olan yerlerde zorunlu zaten. Bunun için basınç ölçümü yaptırmanız gerekli.
Bu mesajım biraz reklam gibi oldu ama firmayla uzaktan yakından alakam yoktur. Piyasa da bir sürü satıcı var bahsettiğim onayları olan bandrollü herhangi bir marka filtre, membran alabilirsiniz güvenle kullanabilirsiniz.
Su arıtma sisteminin bizim için avantajı ise membran sonrasından saf suya yakın su çıkışı alınabiliyor. Ben ölçümlerimde membran sonrası 15ppm TDS ölçtüm. Bira yapımında su kalite hesaplayıcılarına saf su değerleri girerek hesaplayıcıların önerdiği miktarlarda mineral ekleyerek reçeteye bağlı tarifleri uygulamak kolay oluyor.
Aşama konusunu yazmayı unutmuşum birde. 5 aşamalı, 8 aşamalı, 12 aşamalı diye yardırıyorlar ama görünümde hepsi aynı, filtre sayısı aynı vs.
Haliyle ne kadar çok aşama, o kadar iyi filtre diye düz mantık şeklinde de düşünemiyorum.
Nedir bu aşama?
Biz şimdi bu arkadaştan şırıl şırıl su alabiliyor myuz? yoksa bir kapasitesi var. O doluyor boşalınca alıyoruz o arııtılmış suyu ve yine dolmasını mı bekliyoruz.?
Su kimyası konusunda bu ekipmanı takan kişiler bize bilgi verebiliyor mu ?
Ecnebilerin söylediği ters osmos mu oluyor bu ?
Baba firmalar diyebileceğimiz bir grup var mı ?
Yakın zamanda kardeşim taktırdı. 2,5 gibi bir başlangıç maliyeti ve 6 ayda 1 filtre bakım için 0,5 bin lira gibi bir rakama. Kore firması. Sertifikalarından biri NFS idi. Ama FDA yı bilmediğim için kontrol etmemişim.
Ama mantıklı ise bende girerim bu işe. Zira 4x10 litre Pet Su x15 parti bira kurulumu, kabaca 1200 lira.Bilmiyorum anlatabiliyor muyum ?
Merhaba,
Evime arıtma cihazı almadan önce ben de baya bi kafa patlatmıştım. Evimde olan arıtma 8 aşamalı ve pompalı bir sistem. 8 aşamalı alırken 5 aşamalı ile arasında az bir fiyat farkı olmasından dolayı seçtim. 5inci aşamadan sonrakiler alkalilik detox fln filan. yani esas suyu ilk 5te arıtıyorsunuz. Ben filtreleri değiştirirken son 3 filtreyi sökmeyi düşünüyorum. Zaten kullanımdan 1 ay sonra ömürleri bitiyor ve sonrasında gereksiz bir potansiyel bakteri yuvasına dönüşebiliyor. Bu sistemin kalbi membran filtre. Kaliteli bir marka almaya bakın nacizane tavsiyem. Evimde Filmtech marka ve memnunum şuanlık.
Pompa konusuna gelince; evde kiracı olduğumdan tezgahı delip musluk takmadım. Deponun sonuna aç kapa vanalardan takıp suyu damacanaya dolduruyorum ve atıksuyu da bidonlara doldurup tuvaletlerde kullanıyorum.
Sistemi hem pompalı hem de pompasız denedim . Aldığım atıksu pompalı sistemde 25 litre, pompasız sistemde 40 litre. Sizin ilk önce şebekenizin basıncını ölçecekler ve gerek yok diyecekler pompalıya. Eğer ki maddi gücünüz yetiyorsa kesinlikle pompalı seçin.
Membran öncesi 3 filtre standart gibi zaten. membran ve membran sonrası post carbon ve tatlandırıcı yeterli bana kalırsa. Yani membran + 5 filtre yeterli fazlası gereksiz. benim sisitemim de böyle zaten. Diğerleri pazarlama tuzağı. Ne kadar çok filtre o kadar kaliteli su diye satılır ama post carbon ve biocera yeterli bana kalırsa.
Bu arkadaş 6 ile 10 litre arası hacimde bir tank ile gelir. Su basıncına bağlı olarak saatte 1~3 litre su arıtır. Tank yavaş yavaş dolar. Siz musluğu açtığınızda şırıl şırıl olmasa da dakikada 1~3 litre arası su gelecek şekilde su akar. Tank boşalınca sicim gibi akmaya başlar. Musluğu kapatınca tank yeniden dolmaya başlar. Çalışma sistemi bu kabaca.
Satan kişilerin su kimyası konusunda temel düzeyde bilgisi var. Daha çok pazarlamacı ağzıyla konuşuyorlar. Çok bir beklentiniz olmasın satıcılardan. Kendiniz araştırarak öğrenmeniz daha doğru.
BEnim mesajlarımda membran diye isimlendirdiğim ters osmos dur. çok küçük deliklerden sadece su molekülü ve daha küçük molekül ve atomlar geçer, büyük olan moleküller patojenler vs geçemeyim atıksu olarak atılır.
Baba firmalar membran konusunda filmtec, tatlandırıcı filtrede biocera baba firmalar.
Özellikle ilk 3 filtrenin sık değiştirilmesi membran ömrünü uzatıyor. Ben 2 sene oldu değiştirmedim su kalitesi yine de iyi ama filtreleri zamaında değiştirmezseniz membran tıkanıp atık su miktarınız artar.
Ben çok memnunum her zaman iyi ki almışım diyorum şu anda çok pahalı malum sebeplerden ama çok faydalı.
Peki pompalı olunca tankın dolumunu beklemeden istediğimiz kadar suyu istediğimiz an alabiliyor muyuz?
Misal bir anda 25 lt. su lazım diyelim, pompa bu işe mi yarıyor yoksa sadece tankı daha hızlı doldurmaya mı yarıyor?
Hayır pompa membran akış hızında kayda değer bir artış sağlamıyor. Özellikle yüksek katlı binalarda yada şehrin yüksek tepelerindeki evlerde eğer binada hidrofor yoksa şebeke basıncı 2 bara kadar düşebiliyor. Pompa bu basıncı membranın sağlıklı çalışacağı 5 bar gibi basınca çıkarıyor. Yüksek basınç bir miktar yüksek filtreleme hızı ve belki daha az atıksu anlamına geliyor. Bunun dışında bir artısı yok.
Şebeke suyunun kalitesine bağlı olarak dört başı mamur bir arıtma çoğu zaman gerekli olmaması lazım. Biliyorsunuz birçok insan Brita kullanıyor musluk suyunu içmek için. Onun yaptığı da kabaca karbon filtreden geçirmekten ibaret.
Mineral kompozisyonu bir yana, çoğu belediye içilebilir temizlikte suyu binaya kadar getirmeyi beceriyor. Ama mesela bizim binada paslanmaz çelik tanklar var, bir de arada yumuşatmak için sodyum klorürden geçiyor. Kadıköy bölgesine Ömerli’nin suyu dağıtılıyor. Ben mutfak musluğunun öncesinde bir tek kartuş karbon filtreden geçiriyorum. Bütün çay kahve yemek işlerinde bu su kullanılıyor. Gayet içilebilir lezzette bir su elde ediyorum, fakat hemen sokağın köşesindeki A101’de Hamidiye suyu satıldığı için sadece içme suyu olarak onu kullanıyoruz.
Şebeke suyunu doğrudan bira yapımında kullanmamak için az sebep var bence. Klorunu PMS ile giderip, sadece kalsiyum karbonat düzeyi yüksekse doğru pH açısından müdahale etmek lazım. Zaten mayşeye kattığımız sülfatlar klorürler onu lezzetsiz hale getiren şeyler. Eğer ki şebeke suyunun mineral raporuna erişebiliyorsak, neyi ne kadar tamamlamamız gerektiğini hassas bir şekilde hesaplayabiliriz, hiç olmadı 50ppm CaSO4 katıp yolumuza devam edebiliriz.
Aynı düşünce ile senelerdir çeşme suyuyla bira yapıyorum ama artık inancım belediyelerin yalnızca mikrobik anlamda sorun olmayan su sağladığı yönünde. Lezzet profili çok düşük. Kaldı ki raporlarda suyun ölçümü çıkış anında yapılıyor, çıktıktan sonra hangi veya ne şekildeki borulardan evimize geldiği konusu tamamen muallak.
Tabi birde kettleda oluşan kireç konusu var ki beni az çok deli eden kısım orası. bu kadar çok kireçli su tüketmek hiç istemiyorum.
Bu kireç mevzundan herkes şikayetçi. Benim anlamadığım bundan 3-5 sene öncesine kadar suların bu kadar kireçli olmaması. (İstanbul için konuşuyorum) Ne oldu da sular bu kadar kireçlenmeye başladı merak ediyorum.
Yıllardır almayı düşünüyorum da ne alacağımı bilmiyorum. Her bütçeye uygun cihazlar da var ama işte… Ben Ankara da çeşme suyu içmiyorum. Sadece yemek çay vs işte orada kullanıyoruz. Biralarımı hep iyi su ile yapıyorum…
Aslında 2005-6 yıllarında bir su sorunu yaşadık. Ankara genelinde ondan sonra barajları falan birleştirdiler vs bizim suyun kalitesi yerle bir oldu gitti ve içilemez bir hal adlı. Haa sorsan aski ye içilir der o ayrı gerçi maddi durumları olmayanlar içiyor mecburen o da var yani
Ondan önce çeşmeden ağzına daha iç müthiş bir suyumuz vardı ki anlatamam bilen bilir yani o dönemleri… iyi su falan bilmezdik biz…Ben suyu hep toplu alıyorum ama yıllar içinde bozulan ekonomi misali artık iyice canımı sıkmaya başladı bu durum. O da şudur. Ben hep 50 liralık… derler ya hani bende o misal hep 100tl lik 5lt su alıyorum. Asansör olmasa çekilecek dert de değil hani…
Eskiden bu paraya 60-70 tane alırken yıllar içinde düştü düştü şimdi 20 tane zor alıyorum iyiden iyiye düşünüyorum artık da. Performans nasıl olacak diye düşünüyorum. Bir de bildiğim kadarıyla örn 5lt temiz su vermesi için bir o kadarda atık su çıkarıyormuş? benim en aklıma takılan kısmı o çünkü günlük yaşantımda su tüketimine çok dikkat etmeye çalışıyorum boşa su harcamıyorum elimden geldiğince. Şişelerimi çalkalayıp en son doldurduğum temiz suyu bile geri dökmüyorum. Banyo kovasına döküp banyo zamanı üstünü sıcak su ile tamamlayıp öyle banyomu yapıyorum. Şişe deyip geçmemek lazım. O gün 10 bira içilmiş olsa 5tl su çıkmış oluyor. Öncesinde çalkalaması vs derken belki 7-8lt de buluyordur… Aylığa vurursam hatırı sayılır bir su atımı olur. Ben bunu önlemeye çalışıyorum. Su hayattır kıymetini bilmemiz lazım.
TT ye geçmiş olsaydım kesinlikle soğutma suyu kullanıldığında suyu boşa akıtmazdım. Çok büyük bir bidona doldururdum ve kullanırdım…
Bu konuyu takip edeceğim belki aklıma yatan bir şey olursa alırım. Zira iyi su almamın hamallığını yapmamın pek anlamdı kalmadı. Gerçi bir anda 23lt su alınamıyor bildiğim kadarıyla. Neyse takip…
Tanıdık tavsiyesi üzerine istanbul avcılarda aqua gold isimli firmadan alışveriş yaparak haftasonu montajını sağladık. Yarım saatte bağlayıp test edip gitti. 5 filtreden geçirip en son membrandan geçirerek suyu veriyor. 10 lt. tank tamamen boşalınca yeniden dolumu 45 dakika sürüyormuş. 5 yıl garantili, bakımlar firmadan yapıldığı müddetçe garanti uzatılıyor, bakım takibini onlar yapıyorlar, değişim günü yaklaşınca randevu alıp gelip değiştiriyorlar. Taşınma, yer değiştirme vs. gibi işlerde gelip yardımcı oluyorlar. Direkt ithalatçılar ve tamamen taiwan menşeili ürünler kullanıyorlar. İlk 3 filtre yılda bir kez diğerleri 2 yılda bir kez değişiyor.
Yine tam değerlerini öğrenmek için numune analiz ettirmeyi düşünüyorum ama şu anda hamidiye su bile musluk suyu gibi geliyor. Suyun tadı çok iyi, demlenen çayın bile rengi, berraklığı vs. şahane. Düşünene -şimdilik- tavsiye ederim, umarım uzun yıllar sıkıntısız kullanmaya devam ederiz.
Cihanız membranının markası ve diğer filtrelerinin sertifikasyonları hakkında bilgi verdiler mi ?
Firma yetkilileri ile yaptığım görüşmelerde, Biocera alkali filtrenin ve Filmtec membranın sistemin önemli parçaları olduğunu farkettim. Ek olarak coconat denilen bir parçanın ek olarak su haznesinin kalitesinde fiyata etki ettiğini öğrendim.
İlk postta yer alan özelliklerde bir cihaz için 4.800 TL taksitli fiyat verdiler. 12 litre tank (kullanılabilir kısım 8 litre kadar)
Orhinal Ana Filtre ,
1.2.3 on filtre FDA belgeli çubuklu
Ana filtre Filmtec USA
Biocare Ph Mineral filtre
Waterglobal %100 coconat NSF
Öte iletideki firmanın sorumlusu, pompalı ürün kullanılırsa 8 litre gibi bir suyun 40 dk da hazır olabileceğini ve atık su ber tarafının %20 azalacağı bilgisini verdi.
Pompalı xmaster (Biocera PH Filtre, Filmtec Membran ve FDA onaylı filtreler USA menşeili)
Öndeki filtrelerde ortimax yazıyordu, aynı görseli nette bulamadım. Membran markası vermediler, sadece LG diye bir membran olmadığını belirttiler, üzerinde coconat yazısını membrandan önceki filtrenin üzerinde gördüm, o kısımlar tadlandırma ve alkalin ekleme dedi. Tüm onaylar mevcut denildi. Akşam müsait olunca kutusunu açıp içine detaylıca bakıp tekrar bilgi veririm.
Normalde 2500 tl, tanıdık indirimi ile düz 2000 oldu, kredi kartına 9 taksit farkıyla birlikte toplam 2100 tl ödedim.
Akşam editi;
Sistem bu şekilde, tank metal, tüm filtreler nsf ibareli.