henüz başıma gelen bir şey olduğu için eski forumdaki konulardan birini eklemek istedim.
son yaptığım buğday birasının fermantasyonu tamamlanınca farklı biralar denemek istediğim için biranın bir kısmını sade, bir kısmını da portakal kabuğu ve kişnişle “kuru hoplatma” yapıp aromalandırarak şişelemek istedim. ilk kısmını sorunsuz tamamlayıp 10 litre sade buğday birasını şişeledim. şişelemenin sonunda star sanla sanitize ettiğim büyük çay haznesine 15 gram portakal kabuğu ve 13 gram kişniş ekleyip kovanın içine attım, hava kilidini kapattım. üç günün sonunda kapağı kaldırdığımda biranın küflendiğini gördüm. keşki o kadar şişeyi yıkayıp star sanlayıp şekerini koymadan açıp baksaydım kapağı. elimde kalan 20 buğday birasını içerek içemediklerime üzüleceğim.
Kontaminasyon konusunda yorum yapabilecek kadar bilgi sahibi değilim korkarım ama kovaya eklenen her şeyin üzerinde bir şeyler taşıyor olabileceğini düşünmek lazım.
Meyve türü şeyler eklemek için kullandığım bir yöntemden bahsedeyim hemen. 1 - 2 litre kadar birayı, meyveleri de ekleyerek bir tencereye alın ve kaynama ısısına kadar ısıtın. Kaynamaya başlayacak gibi oluca altını kapatın ve soğumaya bırakın. Kovayla aynı ısıya geldiğinde, ister meyve kısmını süzerek isterseniz de daha fazla aroma alabilmek için meyveleriyle birlikte kovaya ekleyin.
Muhtemelen portakal kabuğunun üzerinde taşınan maya/bakteri kaynaklı yaşadığınız durum. Yukarda Bobo’nun anlattığı şekilde ekleyebilirdiniz. Umarım dökmemişinizdir birayı. Kendi haline bırakın ve gravite düşebildiği kadar düşsün. Muhtemelen 1004leri göreceksiniz ama 1000 graviteler de olası. Sonra musluktan numune alın soğutup tadına bakın. İyiyse şişeleyin.
merhaba, yorum için teşekkür ederim. dediğiniz gibi oldu muhtemelen. gene de bana ders oldu bu. bu sebeple memnunum böyle olmasından. kovayı dökmedim. hava kilidi takılı halde bekliyor. üşengeçliğim belki burada işime yarayacak. dediğiniz gibi yapıp tadı güzelse şişeleyeceğim bu kalan birayı. bu birada reçede öngörülen og 1010 idi ama ben sade olan kısmı şişelediğimde 1006’ydı. acaba şişelediklerimde de bir sıkıntı olabilir mi, ne dersiniz?
Arkadaşlar sizce bu nedir? Bu aralar tembellikten hic bir şey kaynatamadim. En son kedikoy kriek kit mayalamistim. 48 gün oda sicakliginda kovada bekledi. Og: 1051 fg: 1004. Bir yudum alip tadina da baktim tadinda kokusunda problem yok. Hatta gayet iyi diyebilirim)) Şişeleyeyim mi yoksa çöp mü oldu?
Bir çeşit enfeksiyon gibi görünüyor ama görüntüden teşhis etmesi çok zor. Tadı iyiyse şişeleyin derim ama güvenli bölgede kalıp tek şeker ile.
Mümkünse ekipmanı pmbs ile temizleyin şişeleme çubuğu vs dahil, mümkün değilse starsandan sonra iki litre kadar kaynar su ile temizlersiniz. Şişeleme çubuğu sıcaklığa dayanıklı değil bu arada not olarak.
@Msk herseyi dediginiz gibi temizliyecegim. Orta ölçekle şekerleyip siseleyecegim. Ölçüm icin aldığım numuneyi içtim. Aroma yönünden biraz fakirlesmesine rağmen, rahatsiz edici bir tatla karşılaşmadım. Bu batchi eşe dosta ikram ederim diye yapmıştım…hepsi bana kısmet oldu artik)
Son 2-3 partidir ufak bir sorun yasiyorum, biranin tadi siseledikten sonra 2. aya dogru bozulmaya basliyor, Hos olmayan bir eksilik ve acilik olusuyor. Tam olarak ‘‘souring’’ efekti diyebilirim. Siseledikten sonra 3. haftadan itibaren gazlaniyor ve bu sureden sonra yaklasik 2-3 hafta tadi 10 numara hic bir sorun yok, lakin 40 sise birayi bu surede bitiremiyorum, ne zaman 1.5 ay gecse,son kalan 15 sise civarinda bu sorun basliyor. Ayrica bu son siseler afedersiniz biraz motoruda bozuyor sabahina. Temizlik rutinim standart, siseleri kovalari pbw ve startsan aksatmam, Oyle yuksek serbetciotlu biralarda degil, standart pale ale kaynatirim genelde. Aroma kaybi zaten illa oluyor ama bu farkli, yaninda gelen eksilik moral bozuyor. Bu durumu yasayan var mi? Biraz arastirdigima gore acetobacter enfeksiyonu gibi duruyor, Havadan kapilabiliyor ve siseleme yaptigim icin oksijiene maruz kalmasindan olabilir.
Öncelikle acetobakterin oksijensiz ortamda birayı ekşitmesi(asetik asit üretmesi) pek mümkün değil hele ki şişede çalışması olanaksız.
İsimlerini tam hatırlayamamakla birlikte bilinen üç çeşit lacto -bir tanesi lacto. brevis.- dışında diğer lacto’ların hepsi hop intolerant. Yani şerbetçiotunun varlığında çalışması mümkün değil.
Pedio da pH’ı düşürüyor ama onun enfeksiyonun en belirgin özelliği birayı jelimsi (slimy) bir yapıya dönüştürmesi, öyle olsa fark ederdiniz.
Ekipmanları bakterilerden ve vahşi mayalardan temizlemenin en zahmetsiz yolu PMBS solüsyonu. Elinizde PMBS olmadığını varsayarak;
Kovayı rutin temizliğinize ek olarak 2lt kadar kaynar su dökerek çalkalayın. Bunu yaparken hava kilidi deliğinden çıkan sıcak buhara çok dikkat etmek gerekir.
Musluğu çıkarıp bi müddet su ile kaynattıktan sonra üç parçaya ayırıp diş fırçası ile temizleyin. Contaları da aynı şekilde kaynatabilirsiniz.
Şişelere ters ışıkta bakarsanız şişe duvarında nokta nokta protein ve maya artıklarını görürsünüz. Pbw ve fırça ile o artıklardan kurtulmak lazım. Daha sonra şişeleri fırına yerleştirip 120Cde yaklaşık on dakika tutabilirsiniz. İşlem bittikten sonra kendi halinde soğumaya bırakın mikro çatlaklar oluşmasın. Bu işlemi her şişeleme öncesi değil bir defa yapsanız yeterli.
Bir diğer tehlike şişeleme çubuğunda. Kaynar suya dayanıklı olmadığı için temizliği zor. Yenisini almanızı öneririm ya da PMBS solüsyonu.
Tüm bunları bir kenara bırakarak belki de yaptığınız bira stilinde, kullandığınız şerbetçiotunda, mayda vs. sorun var ve aromalar azalmaya başladıkça o sorun belirgin hale geliyor. Bu konuyu da değerlendirmekte fayda var.
Öncelikle çok teşekkür ederim, PMBS aslında elimde var, Eğer kastettiğiniz * Sodyum Metabisülfit ise starsana göre daha mı kuvvetlidir? Uygulama dozajı tavsiyeniz nedir?
Bu parçaların kaynamaya dayanıklı olduğunu bilmiyordum, öğrendiğim çok iyi oldu, en kolay kaynatarak temizlenir sanırım.
Sodyum da olur potasyum da olur ikisi de aynı işi görecektir. Starsan çok farklı bu ikisinden. Bu dediğim temizlik bir rutin değil sadece ekipmandaki varsa kontaminantlardan kurtulmak için.
Yeri gelmişken; bu PMBS nereden tedarik edilir ve tam olarak ne şekilde kullanılır? Ben de benzer problemler yaşıyorum son batchlerde. Kova baş şüpheli benim için, yenilemek ve PMBS uygulayıp sonuçları görmek arasında kararsızım.
Örnek Uygulama: Kaba temizliği çizmeyen bir fırça ve deterjanla yapılıp durulanmış fermentörünüzü ya da cam damacananızı dezenfekte etmek için kabınıza 6-7 cm kadar su (30 lt lik kovada 4-5 litreye denk gelir) ekleyin. Bir çay kaşığı potasyum metabisülfit, yarım çay kaşığı sitrik asit ekleyin, kapağı sıkı olmayacak şekilde (gazın kapta kalmasını sağlayıp yavaşça çıkmasına izin verecek kadar) gevşek kapatın. 30 dakika bekletin. Süre sonunda solusyonu boşaltın, durulamaya gerek yoktur. Bu işlem sırasında dezenfekte etmek istediğiniz hidrometre, mezur, sifon, hortum, hava kilidi vs tüm alet ekipmanları fermnetörün/kabın içine koyarak tüm ekipmanları dezenfekte edebilirsiniz.
Uzun suren arastirmalarim sonucunda kontaminasyonun kuf kaynakli olduguna karar verdim. Zaten kovayi yikayip temizleyip kaldiriktan sonra bir kac gun icinde temiz bekleyen kovada siyah karartilar gormeye baslamistim. Bunlari PBW+Starsan ile gorunurde temizliyordum fakat meger temizleyemiyormusum.
Kuf icin en etkili cozumun tek seferlik camasir suyu oldugunu bir cok yabanci kaynakta okudum arastirdim.Herseyi ama herseyi 20dk kuvvetli camasir suyunda bekletip daha sonra cok uzun sure duruladim.Akabinde son kullanim oncesi tekrar pbw+starsan.15 gun once bu yontemle fermantasyona aldigim biradaki sonuc ne olacak burada yazacagim.
Ekipman 6 aya bir narin hale geliyor benim tecrubeme gore. Arada bir dipkose farkli yontemler sart.
@magunay Bu örnek uygulamada anladığım kadarıyla kovayı ağzına kadar suyla doldurmayacağız, 5 litre suya PMS ve sitrik asit ekleyip kapağını kapatıp 30 dakika bekleteceğiz. Bu arada PMS ve sitrik asit suyla temas ettiğinde meydana çıkan buğu, buhar, gaz… neyse ile kovanın suyla temas etmeyen yüzeylerini de dezenfekte edecek. Hava kilidi deliğinden fazla gaz çıkacaktır.