@ers in Romanya gezisi sırasında tattığı ve benimde ilgimi çeken (aslında eldeki o kadar kabak ne olacak kaygım yüzünden) yaptığım biraydı. Genel kanı beğenildiği yönündeydi, o yüzden elde kalan en az 1.5 yıllık 4 şişeden 3 ünü yarışmaya yolladım.
Reçete aşağıdaki gibi;
Kalan son şişeyi tattığımda aslında hiç aroma kalmadığını belirtmeliyim.
Aslında 13 litre yapmıştım ama 20 litreye uyarladım.
Bira yapmadan 1 gün önce balkabağı tatlısını yaptım. İçerisine vanilya, zencefil, karanfil, hindistan cevizi ve tarçın eklemiştim. Reçetede görünen şeker tatlı yapımı sırasında karamelize edilen şeker.
Elinize sağlık, kabak konusu çok ilginç geldi. Balkabağı olarak acaba hangi tür kabak kullandınız, biz tadıni çok sevdiğımiz icin kestane kabağını çok alırız, acaba bu biraya yakışır mı yoksa butternut kabak mı bulsam daha iyi olur, siz ne tavsiye edersiniz?
Aslında var olan bir tür ve önceki yaptıklarımda kabak tatlısının tadı çok net hissedilirken, son yaptığımda bira güzel ama kabak tatlısının tadı maalesef hissedilmiyordu. Sanırım Sakarya kabağı bu iş için en uygunu. Aslına bakarsanız bir çok tarifte kabak hiç konmuyor, ben kabak tatlısı yapıp eklemeyi tercih ettim.
Mayşelemede eklediğim de oldu, kaynama sırasında eklediğim de. Önce mayşelemede daha etkili sanmıştım ama son yaptığım mayşelemedeydi ve kabak tadı geçmemişti. Bu sefer yapabilirsem kaynama sırasında ekleyeceğim.
Sakarya kabağı sanırım bizim sevdiğimiz kestane kabaği. Sizden başka gördüğüm bir tarifte kabağı fırında karamalize edip mayşelemede koyuyorlardı, sizin tarifi de dikkate alıp ufak bir miktar yapmak güzel olabilir, ilk fırsatta deneyeceğim
Aslında bende biraz karamelize ettim üstten pürmüz çakmakla. Fırında yapma imkanınız olursa daha güzel olabilir, ben ayrı bir infiale neden olmamak için kendi mekanım dışına çıkmıyorum
Bu birayı bugün tatma fırsatı oldu. Zahmet etmişim almışım Engin’in sacret garajından ve zahmet etmiş yapmış. Ortaya oldukça güzel bir bira çıkmış.
Görünüm: orta berraklıkta, koyu karamel renginde, orta az köpüklü ama köpük son yuduma kadar eşlik ediyor.
Burun: yoğun bal kabağı ve karamel notaları alıyorum. Şerbetçiotu kokularını pek alamadım.
Tat: hafif bitter, tatlı bitişli, Engin ne kadar İngiliz tabanlı dese de bence Belçika tabanına daha yakın. Hatta brown sugar da cabası olmuş. Alkol oranı yüksek belli ve tatlı tatlı ısırıyor. Tat olarak ayrıca geri damakta kuru meyve aroması aldım arka planda.
Sonuç olarak güzel, hafta sonu öğlen vakti hava tam ısınmamışken denize bakarak yudumlanacak bir içecek. Eline sağlık
Afiyet olsun, aslında Brown sugar sadece kabağın üzerine serpilip karamelize edildi. Yanlış hatırlamıyorsam 300gr kadardı. Senin içtiğin yukarıdaki reçete değil, maya ve ş.otları farklı.
Ş.otu baskın değil zaten ama b.gold ve willamette, maya olarak da thames valley 1275 var.
Bu sene senin sevmediğin farmhouse ile yaptım, daha Belçikalı. Seneye onu denersin.
Dün dolapta kalmış son bir adet Pumpkin ale görünce bu sene daha erken davranıp kaynatmam gerektiğinin farkına vardım, büyük ihtimal önümüzdeki hafta kabakları alıp fırınlayarak işe koyulurum.
Senin iki tarifini gördüm, biri bu diğeri ise içinde rye olan tarifin. Ben bu sefer rye ve bir miktar da akçaağaç şurubu da işin içine katarak denemeyi düşündüm. Damak lezzetine güvenerek Rye konusunda fikrini almak istedim, rye’yi işin içine katayım mı? Bir daha yapacak olsan sen hangisini tekrar yapardın?
Mayşeleme sıcaklığını düşürmeni tavsiye ederim çünkü sindirilemeyen şeker var akçaağaç şurubunda.
Çavdar tercih meselesi, bu sene yaparsam tek baz malt, tek karamel malt yani toplamda iki malt ile işi bitirmeyi planlıyorum.