sizden iyi olmasın facebook’da evde şarap diye bir grup var. şu ana kadar girdiğim en bilgi içeren fb grubu
orda şu döküman vardı ;
MALOLAKTİK FERMANTASYON (MLF)
Şarap yapımında yüzlerce reaksiyon rol alsa da bunların içinde iki tanesi şarap yapımının temel reaksiyonlarıdır. Birincisi mayaların gerçekleştirdiği “alkol fermantasyonudur” ki, şıradaki şeker mayalar tarafından tüketilirken geriye ısı, karbondioksit gazı, ve alkol çıkarmaları ile tanımlanabilir. İkinci reaksion ise alkol fermantasyonundan sonra başlayan ve laktik asit bakterileri tarafından keskin malik asidin yumuşak laktik aside çevrilmesi işini yapan “malolaktik fermantasyondur” (MLF). Alkol Fermantasyonu şarap yapımında şart olmasına rağmen MLF tamamen şarap yapan kişinin isteğine bağlı olarak yapılabilir. Asiti az üzümlerde yapılması şart değildir.
Alkol fermantasyonunda mayaların oynadığı rol uzun yıllardır bilinmesine ragmen malolaktik fermantasyonu (belki de reaksiyonu demek daha doğru olabilir) yapan bakterilerin tespiti nispeten yeni sayılır. 1960 da malolaktik fermantasyonu yapan mikroorganizma izole edilerek “Leuconostoc oenos” olarak isimlendirilmiş 1995 yılında da çalışma detaylandırılarak “Oenococcus oeni” olarak yeniden sınıflandırılmıştır. Esasen şaraptaki malik asidi laktik aside çevirebilme işini birden fazla malik asit bakterisi yapabilir. Bunlar GentoLactobacillus, Leuconostoc, Oenococcus ve Pediococcus bakterileridir. Şarabı doğal MLF sürecine bıraktığımızda bunlardan biri veya birkaçı çalışabilir. Bunlardan sadece “Oenococcus Oeni” en kaliteli şarabın oluşmasında rol oynar.
Malolaktik fermantasyonda yine karbondioksit çıkar ancak ısı yoktur. Bu reaksiyon sonunda şarabın asiditesi azalır, Ph 0,2 birim kadar yükselir ve şarapta yüksek miktarda bulunan saldırgan ve keskin tadıyla rahatsız edici olan malik asitin miktarı düşerken, bunun yerine laktik asit geçer. Laktik asit yumuşaklığı ile şaraba lezzet katar. İlave olarak da şarap mikrobiyal bir stabilite kazanır.
Bu iki fermantasyonun tamamlanması özellikle soğuk iklimde yetişen asidi yüksek, şekeri nispeten daha düşük olan üzümlerin şarapları için çok önemlidir. Ülkemizin Doğu Anadolu hariç iklimi, şekeri yüksek ancak asidi daha az olan üzümler üretmeye yatkındır. Bu yöreler de geç hasat nedeniyle asit eksiği olan şaraplarda malolaktik fermantasyon aslında olmasa da olur. Ancak belirtmeliyim ki malolaktik fermantasyon aslında şarabınızı alkol kadar korur. Beyaz şaraplarda Chardonnay, Narince gibi dayanıklı üzümlerde MLF yapılabilir ancak bunlar dışındakilerde yapılması aromaları da bir miktar perdeleyeceğinden tercih edilmeyebilir. Bu üzümlerde malik asitin sertliği şekerle dengelenebilir. Kırmızıların neredeyse hepsine MLF yapmak yerinde olur. Laktik asidin hakim olduğu ortamlarda şarabı bozan bakterilerin üremeleri zorlaşır. Dolayısı ile malolaktik fermantasyon yapılması gerekli olduğu durumlarda doğru bir adımdır.
Malolaktik fermantasyon geçirmiş şarapların tadı yumuşar, peynir ,tereyağı, süt aromaları ön plana gelir. İçimi rahatlar, hatları yuvarlaklaşır, gövde dolgunlaşır, kompleks bir yapı oluşur. Ayrıca mikroorganizmaların sevdiği malik asit de tüketilmiş olacağından şarabınız bu mikroorganizmaların faaliyetinden daha iyi korunur. Tüm şekerin alkole, tüm malik asidin de laktik aside döndüğünden emin olduğunuzda dayanıklı bir şarap yaptığınızı söyleyebilirsiniz.
Laktik asit bakterileri esasen her üzümde maya ile birlikte doğal olarak bulunur. Ancak Malolaktik fermantasyonun başlayabilmesi için bir mililitre şarapta MLF bakteri sayısının en az bir milyon adede yükselmesi gerekir. Bu nedenledir ki bazen malolaktik fermantasyon MLF bakteri sayısına uygun sıcaklığa pH ve alkol oranına bağlı olarak ancak aylar sonra başlayabilir. Ticari olarak da soğuk zincirler halinde satılan laktik asit bakterileri en dayanıklı ve en marifetli olanlardan üretilmişlerdir. Yazının bundan sonraki kısımlarında bundan kısaca bakteri ya da O.oeni diye söz edeceğimiz bu mikroorganizma en başta doğal mayalar ve diğer (pek istenmeyen) laktik asit bakterileri ile birlikte şırada yerini alır. Belli bir miktar kükürtün üzerine dayanıksız olan bu bakteriyi tamamen yok etmemek için başlangıçta üzüm tanelerinin kırılmasından sonra atılan kükürt miktarının 40 ppm 'i geçmemesi tavsiye edilir. Alkol fermantasyonu sırasında kükürt uçacağı için maserasyon tamamlandığında atılan kükürt zaten 10-15 ppm seviyelerini pek geçmez ki bu da O.oeni bakterisinin çalışabildiği seviyelerdir. Alkol fermantasyonu sırasında tüm laktik asit bakterileri ile birlikte O.oeni de kayıplara uğrar ,şıradaki popülasyonu azalır. Üstelik şekere aşırı saldırgan olan mayaların yarattığı çalışma ortamında faaliyet göstermesi neredeyse imkansızdır. O.oeni bakterisinin 20 santigrad derece sıcaklık, 3,5 pH üzerinde ve %13 den daha az alkol miktarında çalışması daha kolaydır. Ancak 3 pH ve 17 santigrad derece altındaki ortamlarda neredeyse hiç çalışamaz. Bahar geldiğinde şarabınızın bulunduğu ortam 20 santigrad derecelere ulaştığı ve bir süre bu sıcaklıkta kaldığında uyanan ve uygun ortamı bulan O.oeni çalışmaya başlar. İşte bu bahar günlerinde şarapta gördüğünüz hareketlenme muhtemelen bu yüzdendir. Bakteri çalışmaya başladıktan 15 gün ile bir ay sonrasında işini tamamlar. Bu sürede şaraptaki malik asidi laktik aside çevirir, alkol fermantasyonunda tüketilemeyen şekerleri de tüketir. Malolaktik fermantasyonun tamamlandığını fermantörünüzün kenarlarından yukarı doğru ince ince adeta toplu iğne başı büyüklüğünde çıkmakta olan karbondioksit kabarcıklarının durmasından anlayabilirsiniz. Malolaktik fermantasyonun tamamlanmasından hemen sonra en az 30 ppm kükürtleme yapılmalı diğer mikroorganizmaların şarabınıza saldırması ve şarabınızı bozması engellenmelidir.
Malolaktik fermantasyon şaraba bu kadar faydalıyken hiç mi zararı yoktur sorusu akla gelebilir. Öncelikle Malolaktik fermantasyon süreci şarabınızın alkol fermantasyonu tamamladıktan sonra kükürtlenmeden geçireceği ve mikroorganizmalara açık bir dönemi kapsar. Bu dönemde özellikle yeterince hijyenik çalışılmayan ortamlarda şarapta O.oeni ile birlikte şarabı bozabilecek mikroorganizmaların yanında İstenmeyen Lactobacillus ve Pediococcus türleri, acı ve uçucu asit gibi oluşumlara neden olarak istenmeyen tatlar meydana getirebilir bu durumda şarabınız kötü koku ve tadlar kazanarak bozulabilir. İlave olarak da bazı histaminler şarapda oluşur ve alerjik bünyesi olan insanlar içtiğinde onları rahatsız eder. Her zaman dile getirdiğimiz gibi hijyen ,malolaktik fermantasyonda da önemli bir rol oynar. Bu evrede üreyecek asetik asit bakterileri ve diğer bakteriler şaraptaki uçar asitler ile etil asetat miktarını kolaylıkla hissedilir miktarlara çıkarabilir Uçar asit miktarı asetik asit cinsinden 1 g/L sınırını aştığında, şarap artık içilemez durumdadır.
Malolaktik fermantasyon yapan ev şarapçılarının laboratuvarları yoktur. Bu nedenle gidişatın kesinlikle damak yoluyla mümkünse günlük olarak takip edilmesi gerekir. Malolaktik fermantasyonun gidişinden memnun kalındığı sürece MLF sürdürülebilir ancak en ufak bir sapma anında hemen kükürtleme yapılarak MLF durdurulmalıdır.
Son olarak da alkol fermantasyonu öncesinde soğuk maserasyon yapılması sırasında eğer laktik asit bakterileri ürer ise şarabınızın baştan bozulma riski vardır. O nedenle soğuk maserasyon yapanların kükürt ilevesini unutmamaları gerekir.