Hah iste… bir kez daha anladım ben foto falan cekmeyeyim. Lambicler de 4 aylikmis. Tarih bile atmamışım üstüne. Benim lambic goruntusu senin flanders gibi. Ben az ot kullanmıştım senden farklı olarak. Acaba pellicle oluşumunda baskin mikroorganizma farkından mi? Zamanla mi ilgili? Bissuru soru kafamda…
Benim lambic 0 ibu idi hiç ot kullanmadım. Lambicteki pellice ayrıca çok kalın yaklaşık 2cm var. Fark reçete kaynaklı mı yoksa ibu kaynaklı mı bilemiyorum. Ayrıca turbid mash kaynaklı da olabilir bak?
Biliyorum sende ibu 0 di. Benimkinde 8… turbid mash ben de yaptım. Ayni teknik küçük farklarla… belki saklama koşulları da fark yaratmıştır. Malum Antalya sıcağı. Ne kadar da kilerin derinliklerinde saklasam da sıcaklık 25leri bulmuştur. Daha yolumuz uzun… heyecanımız yuksek…
Olsun gençliğimiz var
onu da yazacaktım da elim gitmemisti. Gerçi gencim ben de. Yaş dediğin sayıdan ibaret:face_with_hand_over_mouth:
Ben seni kastetmiştim zaten
Hangi bira idi?(20))
Angel City brewery brett royal barrel aged stout.
Bu forum gerçek anlamını işte bu görüntüler ve bu heyecanda buluyor. Valla sağolun, elinize emeğinize sağlık @Gulendam @Msk
O pelliclelere gelince. Aralarındaki fark ve bunun önemini açıklamaya çalışmanın, zevkli bir sohbet dışında bir işlevi olacağını sanmıyorum. Özelde Lambic, genelde, brett ağırlıklı olsa da, hadi sour diyelim, merakım beni bu pellicle konusunda bayağı bir okuma yapmaya itti ve söyleyebileceğim tek şey şu an da bu konuda okumaya başlamadan öncesi kadar cahil olduğum. Bu tabii benimle ilgili bir kapasite sorununa da işaret ediyor olabilir ama denebilecek tek şey bu pellicle denen şeyin bir tür sıvı/hava arayüzü işlevi gören biofilm olduğu ve aynı süreçle, aynı maya profili ve şerbet kullanılmış biralarda bile farklı görünüm alabildiği. Çünkü sonuçta bu arayüz genellikle, elbette biri baskın olsa da, birden fazla küçük canavarın oluşturduğu bir süper yapı ve bu yapıyı oluşturan hücreler ölü mayadan, protein veya uzun şeker zincirlerine kadar herşey olabilir ve bunların formasyonu ve birbirine bağlanım şekillerini binlerce şey etkiliyor. @Gulendam şerbetçiotu ve Antalya sıcağı demiş. Şerbetçiotu potansiyel olarak o süperyapıya ek bir malzeme sağladığı; ortam sıcaklığı ise bağlanım biçimini etkileyebileceği için, her ikisi de mümkün, ama örneğin biranızı demiryolunun hemen yanında bir evde yapıyor olmanız veya kovanızı çamaşır makinasının yanına koymanız bile - sarsıntı nedeniyle - etkili.
Şu an da bir ton şey okumadan öncesi kadar cahilim dedim ama, öğrendiğim iki şey var. İlki, lambic yapımında ilk sazı ele alanın acetobacter olmasıyla ilgili. Herhalde siz de düşünmüşsünüzdür “Yahu bu sirke bakterisi şarapçılık gibi bira yapımında da normalde fersah fersah kaçılan birşey. Lambic de nasıl oluyor da oluyor” diye. İşte sadece ilk anlarda ne kadar oluyorsa o kadar oluyor ve o ilk anlarda alkol oluşumu çok az olduğundan sirkeleşme edimini pek gerçekleştiremiyor. Bunun nedeni de pellicle oluştuktan sonra oksijen erişimi kalmadığından çalışamaması (Pellicle oluşumunun nedenine ilişkin en makul açıklamanın şerbet içindeki mikro dünyanın oksijene ulaşma çabası olduğunu söylemiş miydim?) Kısacası pellicle biranızı acetobacterden korur ve bu nedenle yararlı bir eserdir. Seviniz, sevdiriniz. İkinci öğrendiğim de, kovanın üzerini kaplayan herşeyin enfeksiyon gibi görülmemesi gerekliliği. Daha doğrusu, enfeksiyon olsa bile, ki aslında, krausen kalıntısı ile karıştırıldığı bir durum söz konusu değilse, ister brett ya da lacto gibi bile isteye siz katın, ister kendi gelsin, genellikle enfeksiyondur ama bunun kategorik olarak kötü bir şey olmadığı, bu meretin, bir çok ticari lambicde de gözlemlenebileceği gibi, şişe içinde de oluşabileceği ve tadı kötü olmadığı sürece içilebileceği.
Benim, sağ olsun @msk sayesinde (tat olarak öyle mi böyle mi bilmiyorum @msk, ben karışık hisler içerisinde olduğum için sana göndermedim, çok özür. Ankara ya da Hatay’da tatman için ayırdım ama) Philly Sour ile yaptığım birada da pellice benzeri bir oluşum var. İlk görünce insan bi endişe ediyor ama tat açısından herhangi bir olumsuzluk yok birada.
Temel bir bilgi olarak belki şunu da eklemek gerek: Bilinçli olarak lambic blend, brett, lacto, pedio kullanılan biralarda normal olan pellicle oluşması. Sadece saccharomyces suşları kullanıldıysa pellicle beklenen birşey değil ve eğer oluşuyorsa bir enfeksiyondan şüphelenilebilir, ama bir önceki postta da belirtildiği gibi bu kategorik olarak kötü birşey değil.
Şu an tam hatırlamıyorum ama galiba kendi de ev biracısı olan bir mikrobiyoloğa ait bir hipoteze göre, aslında saccharomyces suşları da FLO11 olarak anılan flokülasyon geni nedeniyle pellicle oluşturma kapasitesine sahip ancak bu meret uzaydan gelme bir istilacıyı andırdığından ve tarih boyunca ticari bira üreticilerini çok endişelendiren bir durum oluşturduğundan, zaman içinde pellicle oluşturma olasılığı en zayıf suşlar lehine ayrımcılıktan kaynaklanan bir tür evrim yaşanmış ve artık sacch suşları çok ender pellicle oluşturuyor - ama bu olasılık hala var.
Gördük evet
Evet çizgisini bozmamış bardakta da
Kendi kendime "iyi ama ben nasil büyük adam olucam? " şarkısını mirildanirken cevabı buldum… Ben de sizdeki kapasite sorunundan istiyorum sevgili @ers…
Güncelleme:
Kovada 27. gün. Başka bir kovaya aktarım yapıp posalardan ayırdım. pH 3.2 ki philly sour maya işini güzel yapmış demekki. Renk ve ön tadım gayet güzel. Olgunlaşınca bu bira güzel olur.
Eklenen vişnenin ve kirazın OG’ye etkisini merak ettim. Hidrometre ile FG ölçtüm 1010. Refraktometre ile 6.2 idi. 6.2brix 1010FG verecek şekilde OG denemeleri girdim ve 1050 verdi. Yani vişne ve kirazın OG’ye katkısı çok olmamış, ihmal edilebilir düzeyde.
Güncelleme:
Kovada 41 gün
pH3.1 FG1008 ile şişeye girdi.