Bir süredir yakınıp duruyorum 43 yıllık hayatımın en tembel dönemini geçirdiğimi söyleyerek. Yani kelimelerle ifade edip edemeyeceğimi bilemediğim türden bir tembellik.
Ama bir yandan da tüketim devam ettiği için ben de hayata devam etmek durumundayım.
Epey zamandır erteliyorum aslında bira yapmayı ama kendime 3-4 haftalık bir program çizdim ve geçen haftaki saisonun ardından sıra buğdaya geldi.
Bahsettiğim tembelliğin verdiği uyuşukluk doğrultusunda, evde iki tane değirmen olmasına rağmen maltlarımı kırılmış olarak sipariş ettim ve enflasyonun neredeyse %30’lara yaklaştığı bugünlerde, geçen haftaki birada elde ettiğim %71’den de yola çıkarak, ikinci kez Hitit malt kullanmaya karar verdim.
Reçete renk açısından patladı net şekilde ama o kadarı kadı kızında da olur demek durumundayım zira maltları tam gerektiği kadar satın aldım.
Aslına bakarsanız tembellikten bu kadar dem vurmuşken için içine decoction sokuşturmak hiç mantıklı değil ama tutamadım kendimi. Keyfe keder yapmalıktır, es geçebilirim.
İlgi alanlarım arasında önlerde geliyor yazım hataları; çok yönlü ve renkli bir kişiliğe sahip olmanın sıkıntıları bunlar hep.
Neyse ki mükemmelliği mütevaziliğinden gelen biriyim de tanıyanlar kusurlarımızı da mazur görüyorlar. Bu müstesna topluluğun içerisinde yer alabilmek için bira yapmak gerekiyorsa eğer, beni her hafta kazan başında görmeniz olası.
Çok doğru diyorsun. Bu 3068 ikinci seferden sonra kötüye gidiyo gibi geldi bana da. Temmuzda gelecek birileri olacak muhtemelen, ben de yenileme taraftarıyım.