Gerçekten aromatik olan acı ve damakta kalan biraları seviyorum.
Tamamen Türkiye üretimi malt ve şerbetçiotu kullanarak yapıldı. Şerbetçi otları yaprak halde.
Tüm maltlar Hitit Malt’tan
Willamette Hopia Aromatik’den (ilk hasatlarıymış)
Chinook Hihopsfarm’dan
Bir ev biracısı için fazla sayılabilecek miktarda şerbetçiotu yetiştiriyorum ben. Ve gayet de memnunum kozalakların kalitesinden.
Hem kaynatmada hem de aromada sorunsuz kullanıyorum. Soğuk ekleme’de de sıkıntı yaratmıyor.
Tazelik hissini, lezzetini hissediyorsunuz. “Özel bir bira içiyorum” dedirtiyor insana. Verdiği haz paha biçilemez.
Gönül rahatlığıyla bu işi yapan arkadaşlardan alışveriş yapabilirsiniz. Pişman olacağınızı, “niye aldım” diye hayıflanacağınızı sanmıyorum.
Ve evet, fg biraz yüksek bitmiş. Geri kalan çiçeklerle dry hop yapmış olsaydınız kova birazcık havalanır ve daha düşük yoğunlukta (1008 seviyelerinde) biterdi muhtemelen.
Dry hop yapmanın FG üzerinde etkisi olduğunu düşünmüyorum. Fermantasyonu bitmiş kovaya parçacık eklemek nükleasyon oluşturacağı için hava kilidinde yeniden hareketlilik gözlenir ama FGye etkisi olmaz.
Fg yüksek olunca bira gövdeli ve yoğun olup damağı yoruyor. Sulu bitişli ve sek olması gerekiyor genel olarak.
Bir diğer durumda da, şişeledikten sonra gazlandırma şekeri iyi ayarlanmazsa köpürme hatta patlamaya sebep olabiliyor.
Benim aklıma gelenler bunlar. Eminim üstatlar daha detaylı bilgi verecektir.
Benim de merak ettiğim konuydu bu da. @Danakuzu Sağolsun açıklamış. Ama OG’nin de önemi yokmu FG konusunda? Veya ortalama ideal bir FG aralığı var mıdır?
Bir fotoğraf ile son ürünü de göstermek istedim.
11 Litre bira için 100 gram şerbetçi otu kullanmama rağmen acılık neredeyse yok, çok hafif bir dokunuş var sadece, ayrıca ufaktan çiçeksi bir aroması var diyebilirim.
İçimi gerçekten rahat, alkol hissedilmiyor ve sanırım FG yüksek bittiğinden çok az sanki tatlılık var.