Matcha! "Dadından Yenmiyor!"

Bayağı bir oldu, sevgili @BoBo ile kaynattık bunun temelini. Reçetede özel hiçbirşey yok doğrusu. Herhangi bir buğday, bu bira için uygun temeli oluşturacaktır. Bu nedenle temelin reçetesini; sadece ot olarak Mandarina Bavaria kullanıldığı ve acılığın düşük (18’di galiba) tutulduğunu belirtmekle yetinerek atlıyorum. Çünkü burada önemli olan yeşil çay aroması. Hatırlayan olacaktır, yine @BoBo ile, Romen crafter Hop Hooligans’ın çok beğendiğimiz Sencha’sını klonlamayı denemiştik. Sonuçta ortaya yeşil çay aroması şöyle bir hissedilen bir bira çıkmıştı. Bira güzeldi güzel olmaya ama 100 gr yeşil çay ve sonrasında ilave 50 gram yeşil çaydan alkol ekstraksiyonu ile elde edilen "çayözü"ne rağmen yeşil çay hala bayağı utangaçtı. Eh, bütün bunlar beklenen sonucu verdi ve bu biraya taktım ben. Evdeki genel “hoarding” durumu kiler için de geçerli olduğundan, mutfak dolaplarında yaptığım kazı çalışmaları sonucu 100 gramlık bir paket Japon matcha’sı buldum. Önceki düşüncem Çin işi “Gunpowder - Barut” tabir edilen ve sencha’dan daha sert olan yeşil çayı kullanmaktı ama elde, hem de 100 gram matcha varken kullanmamak olmazdı. Önceki deneyim, aromayı ciddi şekilde güçlendirmek ve mümkünse miktar kontrolü sağlamak gerektiğini söylüyordu. Makul tek çözüm, bir tür öz oluşturmaktı ama alkole yatırma sencha’da denenmiş ve sonucun, doğrudan biraya katmaktan daha güçlü olsa da hala zayıf kaldığı görülmüştü.
Mutfak dolaplarında yapılan ikinci bir kazı eski bir düdüklü tencereyi gün ışığına çıkardı ve bu tencere tarafımdan toplam 5 metre kadar gıda tipi silikon hortum, bir konserve kutusu, 1 on dokuz litrelik pet şişe ve bir miktar hamur ile, genellikle çiçek ve otlardan esansiyel yağ çıkarmakta kullanılan düzeneği esas alan bir imbiğe dönüştürüldü. Basitçe, düdüklü tencere içindeki suyun kaynayıp buhara dönüşmesinden sonra kapakta bulunan ve normalde düdüğün takıldığı açıklıktan kısa bir hortum aracılığıyla iyice bastırılarak matcha doldurulmuş konserve kutusuna geçmesi; oradan da bu kez 5 metre uzunluğunda ve 3 metresi spiral haline getirilerek üst kısmı kesilmiş 19 lt pet şişeye girdikten sonra en ucunun altına bir kap konarak sürekli soğutma suyu koyabilmek ve taşan sıcak suyun kendiliğinden tahliye olmasını sağlama amacıyla lavaboya yerleştirilmesinden oluşan bir düzenekti bu. Zaten 5 mt hortumun sadece 3 mt’sinin spiral yapılmasının nedeni de ocakla lavabo arasındaki 2 metreydi. :thinking: Bütün bağlantı noktaları hamurla izole edildikten sonra tencerenin altı yakıldı. Uzun lafın kısası, yaklaşık 7 saatlik, başlangıçtaki tam gazın ardından en kısıktan iki tık açık ayarda ısı kontrolünün iyi kötü sağlandığının gözlenmesiyle ara sıra kontrol dışında genel olarak kendi haline bırakılmış damıtma sonucu 65 cl kadar aroma ve 15 ml kadar aromatik yağ elde edildi.
Fermantasyon sonunda her şişeye bu buram buram aromadan 5 ml eklenerek dolum yapıldı ve heyecanla beklemeye geçildi.
Tadım izlenimlerini bu birayı şimdiye kadar tadan iki kişi; @FAtE ve @BoBo’ya bırakayım ama benim söyleyebileceğim tek şey; hani denir ya “Dadından yenmiyor” diye. işte bu da “Dadından içilmiyor.” Hiç bir yeşil çay, nasıl demlenirse demlensin, yeşil çay aromasını bu kadar veremez ama “içilmediği” konusunda da gerçek payı var. Bu aroma yoğunluğu gövdeyi elli yıllık çınar gövdesi haline getirdiğinden bir tane fena tıkıyor ve ikinciyi içmek kolay olmuyor. Belki tekrar yapıp, kalan aromayı bu kez şişe başına 3 ml olarak dağıtmak denenebilir.

18 Beğeni

Abi umarım yeterli sayıda vardır, şimdiden rezervasyon kabul edersin di mi…

4 Beğeni

Var, var. Dur bakalım, ciddi bir kargolama operasyonuna girişilecek artık.

4 Beğeni

Eğer tadımını yaparken konuştuysak ben kaçırmışım şişeleme aşamasında eklendiği kısmını. Ama nasıl eklenmiş olursa eklensin, gerçekten inanılmaz baskın bir şekilde aroma geçmişti ve öyle hafif rahiyası da değil baya baya içine işlemişti.
Hatta o kadar aromalı ki içerkende demiştik bir tık az olabilirmiş diye. Şimdi bende okurken 3 ml diye geçiriyordum ki sen teşhisi koymuşsun zaten. Bu haliyle de iyice soğumuş şekilde üst üste içilebilir bence çok keyifli bir içimi var.

Yalnız bu imbik yöntemini bence uygun diğer adjunctlarda da denemek lazım. Diğer türlü o aroma için sanırım yarım kilo çay kullanmak gerekirdi. Ellerine sağlık abi.

5 Beğeni

Evet, çok doğru dadından yenmiyordu…

@ers’in bahsettiği ilk denemenin sonucu da çok güzel olmuştu aslında ama bu başkaydı.

Çoklu tüketim yapılabilir mi ben o kadar emin değilim ama. Yeşil çayın hafif ekşimsi bir kokusu var ya, o bana biraz çok gibi gelmişti tüketirken ama amaç aroma elde etmek ise bundan fazlası mümkün olmazdı.

Hâlâ şeftali açısından nal toplama durumundayız öte yandan. Aklımda yanlış kalmadıysa, sizde lüplettiğimiz birada bol bol şeftali de vardı.

Eline sağlık dostum…

4 Beğeni

Anlatim sahane de imbik canlanmadi gözümde. Fotoğrafları WhatsApp üzerinden atarsın artık :smiling_face_with_three_hearts::rofl: İhtiyardan hemen sonra sıradayım.

1 Beğeni

Valla yanlış anımsıyorsun. Senin aklın Lipton İce Tea’ye gitti herhalde. Şeftali filan yoktu Hop Hooligans Sencha’da. Ama olsa fena olmaz tabii. Bu iyi bir fikre benziyor. Bundan sonrakinde 3 ml aroma ve girdap ve kuruhoplatma Amarillo olsun o zaman.

3 Beğeni

Attım zaten vatsaptan. Sana gelmedi mi? :crazy_face:

3 Beğeni

Yolda düşmüş olabilir… Geçtiğin yerlere bir daha bak.

1 Beğeni

Nasıl ya şeftali gibi bir şeyler geliyordu bunda ama?

2 Beğeni

Şeftali değil de, daha çok yeşil çayda aslında doğal olarak bulunan, ama demlenmiş halinde çoook derinlerde kalan yaseminimsi bir çiçek aroması var. Zaten @BoBo’nun hatırladığı, ama tabii yanlış hatırladığı :stuck_out_tongue:aroma da muhtemelen o. Bütün aromayı biraz geri çekersek onun da tam yerine oturabileceğini sanıyorum.

4 Beğeni

Oturtalım sonra diyeceğim o muydu değil miydi…

1 Beğeni

Bu sağlamcılık bana birilerini hatırlatıyor ama kimi?

@Msk olabilir mi?
Hani riske girmemeye çalışıyor, hep denenmiş şeylerden gidiyor ya, ondan dedim.

3 Beğeni

Bir bilişte bildin, aferin, otur 10!

3 Beğeni

Ay çok mutlu oldum şimdi…
Hani söylediğin aromanın birada olduğu çıkar da, “Ben bunu bildim ya!” diyerek sevinirsin ya… Aynı onun gibi…
Yaşasın ya…
Sağ olasın @FAtE

2 Beğeni

Konuyu biraz öne alalım,

İçtiğim en ilginç ve yoğun aromalı biralardan @ers abinin birası. İlk defa Şubatta beraber tatmıştık, şişelemeden uzunca bir süre geçmesine rağmen yoğun aroma hemen hissediliyor, biradan ziyade bir iksir hissiyatı veriyordu. Keşke biraz daha törpülense diye ümit edip bir şişeyi evime götürürken biraz daha bekletip öyle içeyim diye düşündüm.

O gün geldi, şişe açıldı ve içindeki cin yine tüm ihtişamıyla ortaya çıktı.

Aroma azalmamış ama rahatsız etmedi, yasemin kokusunu biz de aldık. Uzunca bir süre dolapta beklediğinden çok berraklaşmış.

Çok değişik bir deneyim oldu bu bira bizim için, tahminen yapmam ama yapılmışını severek içerim :slight_smile:

12 Beğeni

Matcha! vII, şişe başı 2,5 ml matcha, 0,5 ml şu UFO denen yassı şeftalilerin kabuğundan alkol ekstraksiyonu yoluyla elde edilen şeftali aromasıyla tamamlandı. Tamamlandı tamamlanmaya da, hayat araya taş koyunca tadım işi bayağı bir gecikti. Eh, herhalde @FAtE ve @BoBo tadım notu yazma işini bu sıcakta benim üzerime yıkmaz.

2 Beğeni

Ne böyle birşey mi içtim ben hatırlamıyore. Eve şişe de verilmemiş zaten…

2 Beğeni

İlkine göre büyük aşama kaydetmiş.

Şeftali çok güzel bir dokunuş olmuş, @menegin’e de teşekkür etmeli.

Ve fakat lakin yeşil çayını biraz daha azaltmak lazım sanki. Yani eğer birden fazla tüketilebilir olsun diye düşünülüyorsa özellikle. Bir şişe zaten içilir her halükarda, ilki de içiliyordu ama bir sonrakine yine yarıya indirsek ya da %60’lara falan, bence çok çok güzel bir bira olacak.

Gazı falan zaten yerindeydi ve bence o güzelim şeftali ve yeşil çay aromasını alınca, gerisini fark etmiyor insan.

Zahmet etmiş getirmişsin, eline sağlık.

4 Beğeni